Sanat konusunda yazılan eserlerde birbirinden farklı pek çok sanat tanımının yapıldığı görülmektedir. Bu tanımların bazıları arasında benzerlik olmakla beraber, bazıları birbirinden tümüyle farklı, bazıları ise birbirini tamamlar niteliktedir.Ancak, yapılan tanımlar arasında farklılıklar da olsa, aralarında ortak ifadeler bulunmaktadır. Bu ortak ifadeleri dört grupta toplamak mümkündür:
1-İnsan: Zekâ, duygu, haz, heyecan, ruh, beğeni, algı, hayal gücü, kabiliyet, düşünme vb. öğeleri içermektedir.
2- Tabiat: Madde, çizgi, hacim, renk, ışık, ses, söz vb. öğeleri içermektedir.
3- Hareket: Anlatmak, kullanmak, yapmak, tadılmak, nizam vermek, gös­termek, biçimlendirmek, oynamak, söylemek vb. öğeleri içermektedir.
4- Amaç ve bulgular: Kusursuzluk, güzellik, ideal, gerçeklik, ifade, eser, serbestlik, kaide, usûl, dil, imge vb. öğeleri içermektedir.
Görülüyor ki, bu dört unsur, aym zamanda hayatı da ifade etmektedir. Hayat ise, sayılamayacak kadar çok zenginliklerin kaynağıdır. Kendine özgü bir bilgi de olsa, sanatın tüm zenginliklerin kaynağı olan hayata yönelmesi, bu yönelişte her sanatçının (hatta her insanın) farklı farklı tavır alması, sanat için tek bir tanımın yapılmasında temel bir güçlüğü ortaya çıkarır.Şimdiye kadar yapılan tam mi arda yer alan ortak ifadeler ve bu tanımla­malarda karşılaşılan güçlüklerin sebepleri ile yukarıda belirtilen dört temel unsur ele alınarak belli bir tamma varılabilir.Buna göre sanat; insanın duygu, düşünce ve anlayışını, tabiattaki mal­zemelerden faydalanarak, heyecan ve hayranlık uyandıracak bir biçimde ifade etmesidir.